Kütahya'Da Kaç Tane Cemevi Var ?

Mert

New member
Kütahya’da Kaç Tane Cemevi Var? — Bir Hikâyenin Ardından

Selam dostlar,

Bugün size rakamların ötesinde, yüreklerin birbirine değdiği bir hikâyeden bahsetmek istiyorum. “Kütahya’da kaç tane cemevi var?” sorusu kulağa kuru bir bilgi arayışı gibi geliyor olabilir. Ama bazen bir soru, bir şehrin kalbine dokunmanın, insanların birbirini anlamasının anahtarıdır. İşte benim hikâyem de tam bu soruyla başladı.

---

Bir Sohbetin Ortasında Başlayan Yolculuk

Bir akşam, küçük bir kafede buluşmuştuk. Masanın bir yanında Serhat vardı; düşünmeden konuşmayı seven, her şeye bir çözüm arayan bir mühendis. Diğer yanında Elif oturuyordu; sözü dinleyen, gözleriyle anlayan, sessiz ama derin bir kadın.

Sohbet koyulaşmıştı, konu dönüp dolaşıp inançlara geldi.

“Ben merak ediyorum,” dedi Serhat, parmağıyla masaya vururken, “Kütahya’da kaç tane cemevi var acaba? Yani somut olarak bilsek, belki ihtiyaçları da hesaplayabiliriz.”

Elif, dudaklarının kenarında hafif bir gülümsemeyle cevap verdi:

“Belki de önce oradaki insanların ne hissettiğini, neye ihtiyaç duyduğunu sormak gerek Serhat.”

İşte o anda masanın üzerindeki çay buharı bile bir sessizliğe büründü. Çünkü Serhat haklıydı; Elif de haklıydı. Biri çözüm odaklıydı, diğeri kalpten anlamanın peşindeydi.

---

Bir Yolculuk Kararı

Ertesi hafta sonu, ikisi birlikte Kütahya’ya gitmeye karar verdiler. Arabada ilerlerken yollar uzadıkça konuşmalar derinleşti. Serhat, elinde not defteriyle nüfus, haritalar, mahalle dağılımları üzerine hesaplar yapıyordu. Elif ise camdan dışarı bakıyor, her köy tabelasında “burada nasıl bir yaşam var acaba” diye iç geçiriyordu.

Kütahya’ya vardıklarında ilk durakları şehir merkezindeki küçük bir cemevi oldu. Kapının önünde yaşlı bir adam karşıladı onları. Yüzünde yılların çizgisi, gözlerinde yorgun ama sıcak bir ışık vardı.

“Hoş geldiniz evlatlar,” dedi. “Siz de mi gönülden geldiniz, yoksa meraktan mı?”

Serhat hemen cevapladı:

“Biz sadece öğrenmek istedik. Kütahya’da kaç cemevi var, durumları nasıl, neler eksik…”

Yaşlı adam gülümsedi, Elif’in gözlerine baktı:

“Evladım, sayılar önemlidir, ama bazen bir tane gönül bin cemevi eder.”

---

Kütahya’nın Kalbinde İnsanlar

Bir gün, iki gün derken; Serhat ve Elif şehir merkezini, Tavşanlı’yı, Simav’ı, Gediz’i dolaştılar. Her köyde, her kasabada başka bir hikâye dinlediler.

Bazı yerlerde cemevleri vardı; küçük ama inançla dolu. Bazı yerlerde ise sadece bir evin salonunda toplanıyordu insanlar, semah dönüyor, lokmalar paylaşılıyordu.

Serhat notlarını alıyor, eksiklerini listeliyordu: “Tavşanlı’da sadece bir cemevi var, Gediz’de henüz yapılmamış…”

Elif ise gözlemlerini yazıyordu: “İnsanlar daha çok görünür olmak istiyor. Çocuklar utanmadan ‘bizim de ibadethanemiz var’ diyebilmek istiyor.”

Kütahya’da toplam beş cemevi olduğunu öğrendiler. Ama Elif’in defterine yazdığı bir cümle, Serhat’ın hesaplarının üstüne sessizce oturdu:

“Bazı şehirlerde beş cemevi varmış gibi görünür, ama aslında beş yürek birbirine bağlıysa o şehir bir bütündür.”

---

Birlikte Düşünmenin Gücü

Akşam olunca, küçük bir lokantada oturup yorgunluk çaylarını içerken Serhat başını kaldırdı:

“Elif, sanırım ben bugün bir şey öğrendim. Ben hep sayıları topladım ama kalpleri eksik bıraktım.”

Elif gülümsedi:

“Ben de hep hisleri dinledim ama plan yapmayı unuttum. Belki de senin mantığınla benim kalbim bir araya gelmeli.”

O an, bir şehrin hikâyesi iki insanın dostluğuna dönüştü. Çünkü biri akılla, diğeri yürekle dokunmuştu aynı meseleye. Ve birlikte anlamışlardı: bir toplumu ileriye götüren şey, sadece çözüm üretmek değil, birbirini dinleyebilmekti.

---

Kütahya’da Bir Akşamüstü

Dönüş yolunda arabadan dışarı baktılar. Uzakta bir köyde, dumanlar tütüyordu. Elif sessizce fısıldadı:

“Biliyor musun Serhat, o dumanların altında insanlar bir arada, lokmalarını paylaşıyor. Sayısını sorsan belki kimse bilmez ama o paylaşımın sıcaklığı her yeri aydınlatıyor.”

Serhat başını salladı. Defterini kapattı.

“Artık sayılar değil, hikâyeler önemli. Belki beş cemevi var Kütahya’da ama beş yüz kalp aynı niyette.”

O an Elif elini uzattı, arabayı yavaşlattı ve dedi ki:

“İşte gerçek cevap da bu zaten. Kaç tane oldukları değil, ne kadar bir arada durdukları.”

---

Forumdaşlara Son Söz

Sevgili dostlar, bazen bir şehirdeki cemevlerinin sayısı sadece bir istatistik değildir; insanların birbirine nasıl yaklaştığının aynasıdır. Kütahya’da belki beş cemevi var, ama her birinde bin hikâye, bin dua, bin yürek atıyor.

Bu hikâyeyi paylaşmak istedim çünkü belki hepimiz biraz Serhat’ız, biraz Elif’iz.

Kimi zaman çözüm arıyoruz, kimi zaman sadece anlaşılmak.

Ama unutmayalım: ne kadar farklı olursak olalım, aynı masada oturabiliyorsak, aynı niyeti taşıyorsak, işte o zaman bütün şehir bir cemevi olur.

Siz de yaşadığınız yerde benzer hikâyeler duydunuz mu dostlar?

Kütahya’daki o beş cemevi gibi, belki sizin kalbinizde de bir ışık yanıyordur.

Paylaşın, anlatalım, birbirimizi daha çok anlayalım. Çünkü bazen bir hikâye, bir şehrin kalbini değiştirebilir.
 
Üst