Validasyon Mesajı Nedir ?

Portakalkafa

Global Mod
Global Mod
Bir Hikâyeyle Başlayalım: Validasyon Mesajı Nedir, Gerçekten?

Selam forumdaşlar. Bu akşam size bir hikâye anlatmak istiyorum. Öyle teknik terimlerle dolu, soğuk bir tanım değil bu. “Validasyon mesajı” deyince çoğumuzun aklına yazılım ekranındaki kırmızı uyarı kutuları geliyor ya—benim aklıma bir insan geliyor: Arda. Çünkü bazen bir kodun doğrulanmasıyla, bir kalbin doğrulanması aynı cümlede buluşabiliyor.

Karakterlerle Tanışın: Arda ve Elif

Arda, düzenli bir adamdı. Stratejik düşünen, plan yapmadan adım atmayan bir yazılım geliştiriciydi. Onun için her şey bir sistemdi. Kodun içinde hata olmazdı; olursa da mutlaka bulunur, düzeltilirdi. “Hatalar,” derdi, “sistemin kendini anlatma biçimidir.”

Elif ise tasarımcıydı. Renklerle konuşan, insan duygularını sezgileriyle okuyabilen, bir butonun kenar yumuşaklığından bir kullanıcının kalbini tahmin eden biriydi. Arda’nın kurduğu sistemlere ruh, anlam ve empati katardı.

İkisi aynı şirkette, aynı ürüne hayat veriyordu. Kullanıcıların doldurduğu formlardan, aldıkları uyarı mesajlarına kadar her detaydan birlikte sorumlulardı. Bir gün Arda’nın masasına gelen bir iş tanımı, her şeyi başlatan o küçük kıvılcım oldu:

> “Kullanıcı formda hata yaptığında gösterilecek validasyon mesajlarını güncelleyelim.”

Arda, dosyayı açtı. İçinde kuru metinler vardı:

– “Bu alan boş bırakılamaz.”

– “Geçerli bir e-posta adresi girin.”

– “Şifre en az 8 karakter olmalıdır.”

Teknik olarak doğruydu, eksiksizdi. Ama Elif baktı, dudaklarını büktü.

“Peki bu cümleler kullanıcıya ne söylüyor?” dedi. “Yani, gerçekten ne söylüyor?”

Bir Hata Mesajının Kalbi

Arda’nın bakışında şaşkınlık vardı. “Ne demek istiyorsun?”

Elif sandalyeyi çekip yanına oturdu.

“Diyelim ki biri formu dolduruyor, ismini yanlış yazıyor. Biz ona ne söylüyoruz? ‘Bu alan boş bırakılamaz.’ Peki o bunu nasıl duyuyor biliyor musun? ‘Sen dikkat etmemişsin.’ Ya da ‘Sen yetersizsin.’ Halbuki belki dikkatsizlik değil, sadece bir anlık dalgınlık.”

Arda, sessizleşti. Çünkü o an, kod satırları birer cümleye dönüşmüştü. Ve her cümle bir duyguyu taşıyordu.

“Yani diyorsun ki hata mesajı sadece teknik bir uyarı değil, bir iletişim şekli?”

“Kesinlikle!” dedi Elif. “Validasyon mesajı, kullanıcıyla aramızdaki ilk empati testidir.”

Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi

Arda düşündü. Stratejik zihni hemen çözüm üretmeye başladı: “Tamam, mesajları yeniden yazarız. Belki şöyle diyebiliriz: ‘Lütfen bu alanı doldurun.’ Daha kibar, değil mi?”

Elif gülümsedi. “İyi bir başlangıç ama hâlâ emir cümlesi. İnsanlar hata yaptıklarında yönlendirilmek değil, anlaşılmak isterler. Mesela ‘Sanırım bu alanı doldurmayı unuttun 🙂’ desek? Hem yönlendiriyor hem gülümsüyor.”

Arda, içten içe şaşırdı. Çünkü o zamana kadar “🙂” gibi bir ifadenin arayüzdeki gücünü hiç düşünmemişti. O an fark etti: stratejik zekâ hatayı düzeltir, ama empati onu anlamlandırır.

Elif’in yaklaşımı ilişkisel, insanî ve duygusal bir boyut katıyordu. Oysa Arda’nın yöntemi verimlilik ve doğruluk üzerine kuruluydu. İkisi birleşince ortaya yalnızca düzgün çalışan değil, sevgiyle karşılanan bir sistem çıktı.

Validasyonun Gerçek Anlamı

Bir gün test ortamında yeni mesajları denediler. Formu yanlış doldurunca ekranda şu yazı belirdi:

> “Hmm… Galiba e-posta adresin eksik görünüyor. Tekrar bir göz atmak ister misin?”

Arda bir an durdu, sonra güldü. “Kendimi azarlanmış değil, fark edilmiş hissediyorum,” dedi.

Elif’in gözleri parladı: “İşte tam olarak bu! Validasyon mesajı budur: doğrulamak değil, fark etmek.”

O gün anladılar ki, “validasyon” sadece bir sistem terimi değil. İnsan ilişkilerinin de özüdür. Birinin hatasını yüzüne vurmadan, onu anlamaya çalışmak; bir yanlış adımı düzeltirken utandırmamak…

Tıpkı Arda’nın proje toplantısında Elif’e söylediği gibi:

> “Sen olmasan bu sistem çalışırdı, ama soğuk olurdu.”

> “Sen olmasan güzel görünürdü, ama eksik kalırdı.”

Koddan Kalbe: Hata Mesajlarından Hayat Dersleri

O günden sonra Elif ve Arda yalnızca iş arkadaşları değil, birbirinin yansıması oldular. Çünkü validasyonun özü—ister kodda ister ilişkide—karşındakini geçerli hissettirmektir.

Arda bir sabah şirkete geldiğinde Elif’in masasında küçük bir not buldu:

> “Seninle çalışmak, hatalarımı göstermekten korkmadığım bir alan gibi.”

Belki teknik olarak bu bir “başarılı form gönderimi” mesajıydı, ama Arda’nın kalbinde yankısı büyüktü. Artık biliyordu: Bir sistem “hata mesajıyla” değil, “anlayış mesajıyla” tamamlanır.

Ve Arda da kendi tarzınca cevap verdi, terminal ekranına gizlediği bir satırla:

> // Validasyon tamamlandı: Elif’in kalbinde onaylandım.

Hepimize Dair Bir Sonuç

Şimdi dönüp baktığımda, bu hikâye aslında hepimize bir şey söylüyor. Hayatta da sürekli formlar dolduruyoruz: ilişkiler, arkadaşlıklar, aileler, iş yerleri… Her birinde küçük “validasyon mesajları” var. “Beni anladın mı?”, “Beni duyuyor musun?”, “Ben de buradayım.”

Birine doğru zamanda söylenmiş bir “Sorun değil, birlikte bakarız.” cümlesi bazen en iyi validasyon mesajıdır.

Çünkü insanın en temel ihtiyacı, doğru olduğunu duymak değil; anlaşıldığını hissetmektir.

Forumdaşlara Soru: Sizin Validasyon Mesajınız Ne?

Peki siz hiç böyle hissettiniz mi? Bir hatanızın empatiyle karşılandığı, bir yanlışınızın yargılanmadan onarıldığı bir an? Ya da tam tersi, bir satır mesajla kırıldığınız?

Belki siz de hayatınızda kendi “validasyon mesajınızı” yazıyorsunuzdur. Belki o mesaj bir sevgi cümlesi, belki bir özür, belki de sessiz bir anlayış.

Yazın, paylaşın… Belki de bu başlıkta birbirimizin hatalarını değil, birbirimizi doğrularız.

Ve kim bilir, belki de forumun kendisi bir gün şunu söyler:

> “Tebrikler, duygular başarıyla doğrulandı.”
 
Üst