Kurbanlar nasıl davranır?
10 dolandırıcılık kurbanından yaklaşık 6’sı olayı bildirmediğini beyan etti (%58), bu oran 2,3 milyondan fazla kişiye eşittir; bir önceki ankete göre bu tavrı benimseyenlerin sayısının arttığını (+%37) düşününce düşündüren ve daha da endişelendiren bir gerçek. Polise gitmeme kararının arkasında genellikle tek dolandırıcılığın miktarıyla ilgili nedenler vardır, öyle ki, %35’i yaşanan ekonomik zarar kontrol altına alındığı için ihbar etmediğini söylerken, %25’i emin olduğu için polise gitmediğini söyledi. zaten kaybettiğini geri alamazdı.
Psikolojik nedenler
Bununla birlikte, giderek daha fazla sayıda mağdur, psikolojik nedenlerle dolandırıcılığı bildirmiyor: %19’u “buna kandıkları için kendilerini saf hissettikleri” için (önceki ankete göre %27 artış), %10’u “kendilerini istemedikleri için” ailelerin öğrenmesi” (%200’ün üzerinde bir büyüme). Girişimi düzenleyenler, “Bir tuzağa düşerseniz utanmamalısınız. Gerçekten de, yaşanan zarar kontrol altına alınsa bile olayı yetkililere bildirmek esastır. Bildirmek yalnızca mağdurlara yardımcı olmakla kalmaz. kaybolan parayı geri al, ama aynı zamanda dolandırıcılığı durdurmanın bir yolu.”
Araçlar ve kurbanlar
Dolandırıcılık yöntemlerine bakıldığında, sahte çağrı merkezinin bu tür dolandırıcılıklarda en çok kullanılan araç olduğu, bir yılda yüzde 44’ten yüzde 53’e çıktığı, beş vakadan birinde dolandırıcının nakavt olduğu ortaya çıkıyor. doğrudan kurbanın ön kapısına (%21). Web üzerinden dolandırıcılık sıkıntısı yok, öyle ki, yine ankete göre, kurbanların %34’ü sahte bir e-posta yoluyla, %14’ü ise sahte bir web sitesi aracılığıyla kandırıldı; bu oran, öncekine göre neredeyse iki katına çıktı. yıl ( +%90). Öte yandan, anlık mesajlaşma uygulamalarının ve sosyal ağların suçlular tarafından kullanımı azaldı ve bu, her halükarda katılımcıların sırasıyla %5 ve %4’ünün dolandırıldığı araçları temsil ediyor. Bununla birlikte, bölge söz konusu olduğunda, üzücü rekorun %11,6’ya eşit bir yüzde ile Kuzey Batı’ya ait olduğu ortaya çıkıyor.
10 dolandırıcılık kurbanından yaklaşık 6’sı olayı bildirmediğini beyan etti (%58), bu oran 2,3 milyondan fazla kişiye eşittir; bir önceki ankete göre bu tavrı benimseyenlerin sayısının arttığını (+%37) düşününce düşündüren ve daha da endişelendiren bir gerçek. Polise gitmeme kararının arkasında genellikle tek dolandırıcılığın miktarıyla ilgili nedenler vardır, öyle ki, %35’i yaşanan ekonomik zarar kontrol altına alındığı için ihbar etmediğini söylerken, %25’i emin olduğu için polise gitmediğini söyledi. zaten kaybettiğini geri alamazdı.
Psikolojik nedenler
Bununla birlikte, giderek daha fazla sayıda mağdur, psikolojik nedenlerle dolandırıcılığı bildirmiyor: %19’u “buna kandıkları için kendilerini saf hissettikleri” için (önceki ankete göre %27 artış), %10’u “kendilerini istemedikleri için” ailelerin öğrenmesi” (%200’ün üzerinde bir büyüme). Girişimi düzenleyenler, “Bir tuzağa düşerseniz utanmamalısınız. Gerçekten de, yaşanan zarar kontrol altına alınsa bile olayı yetkililere bildirmek esastır. Bildirmek yalnızca mağdurlara yardımcı olmakla kalmaz. kaybolan parayı geri al, ama aynı zamanda dolandırıcılığı durdurmanın bir yolu.”
Araçlar ve kurbanlar
Dolandırıcılık yöntemlerine bakıldığında, sahte çağrı merkezinin bu tür dolandırıcılıklarda en çok kullanılan araç olduğu, bir yılda yüzde 44’ten yüzde 53’e çıktığı, beş vakadan birinde dolandırıcının nakavt olduğu ortaya çıkıyor. doğrudan kurbanın ön kapısına (%21). Web üzerinden dolandırıcılık sıkıntısı yok, öyle ki, yine ankete göre, kurbanların %34’ü sahte bir e-posta yoluyla, %14’ü ise sahte bir web sitesi aracılığıyla kandırıldı; bu oran, öncekine göre neredeyse iki katına çıktı. yıl ( +%90). Öte yandan, anlık mesajlaşma uygulamalarının ve sosyal ağların suçlular tarafından kullanımı azaldı ve bu, her halükarda katılımcıların sırasıyla %5 ve %4’ünün dolandırıldığı araçları temsil ediyor. Bununla birlikte, bölge söz konusu olduğunda, üzücü rekorun %11,6’ya eşit bir yüzde ile Kuzey Batı’ya ait olduğu ortaya çıkıyor.