Bireysel emeklilikte birikmiş paramı nasıl alabilirim ?

Deniz

New member
Bireysel Emeklilikte Birikmiş Paramı Nasıl Alabilirim? Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıf Çerçevesinde Bir Değerlendirme

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) özellikle Türkiye’de, kişisel emeklilik için birikim yapmanın bir yolu olarak dikkat çekiyor. Ancak, bu sistemin işleyişine dair pek çok sosyal faktör de göz ardı edilmemelidir. Birikmiş parayı nasıl alabileceğimiz, ne zaman alabileceğimiz ve bu parayı aldığımızda hayatımıza nasıl etki edeceği gibi sorular, yalnızca bireysel tercihler değil, aynı zamanda toplumsal yapılar, eşitsizlikler ve normlarla şekillenen bir süreçtir. Bu yazıda, bireysel emeklilik hakkındaki haklarımıza toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi sosyal faktörlerin nasıl etki ettiğini ele alacağız.

Toplumsal Cinsiyet ve Bireysel Emeklilik

Bireysel emeklilikten elde edilen birikimlere erişim, özellikle kadınlar için, toplumsal cinsiyet normları ve eşitsizlikler nedeniyle daha karmaşık hale gelebilir. Türkiye’de kadınlar, erkeklere göre daha düşük ücretlerle çalışmakta ve uzun vadeli ekonomik güvenliklerini sağlamak için daha fazla engel ile karşılaşmaktadır. Kadınların çalışma hayatındaki eşitsizliklere dair pek çok araştırma mevcuttur. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre oldukça düşüktür. Ayrıca, kadınların emeklilik sistemine dahil olabilmesi için daha fazla süre çalışması gerekmektedir, çünkü kadınlar genellikle iş gücüne daha geç katılır ve daha fazla kesinti yaşar.

Kadınların, aile içindeki rollerinden dolayı yaşadıkları "bakıcı" rolü ve iş gücüne katılımda yaşadıkları aksaklıklar, birikim yapmalarını daha da zorlaştırır. Örneğin, doğum izni, çocuk bakımı gibi sebeplerle kadınlar iş hayatından ara verdiklerinde, bu durum emeklilik birikimlerinin küçülmesine neden olabilir. Ayrıca, toplumsal cinsiyet normları, kadınların uzun vadeli finansal planlamaya olan ilgisini sınırlayabilir. Ancak kadınların emeklilik sistemindeki bu eşitsizliği aşmalarını desteklemek için eğitim, bilinçlendirme ve esnek çalışma modellerinin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Irk ve Sınıf Faktörlerinin Rolü

Türkiye gibi heterojen bir toplumda, ırk ve sınıf faktörlerinin emeklilik birikimlerine erişimi doğrudan etkileyebileceğini unutmamak önemlidir. Özellikle düşük gelirli kesimlerdeki bireylerin, bireysel emeklilik sistemine katılımı sınırlıdır. Düşük ücretli işlerde çalışanlar, geçimlerini sağlamak için çoğu zaman birikim yapmaya yönelememektedir. Bu durum, toplumsal sınıf farklarının daha da derinleşmesine neden olur. Ayrıca, eğitim seviyesinin de etkisi büyüktür. Yüksek eğitimli bireyler, genellikle finansal okuryazarlık konusunda daha avantajlıdır ve bu da onların emeklilik birikimlerine daha iyi erişmelerini sağlar.

Irk ve etnik köken, benzer şekilde, bazı grupların sistemden dışlanmasına yol açabilir. Özellikle göçmen ve azınlık gruplarının, iş gücü piyasasında karşılaştıkları ayrımcılık ve düşük ücretler, bu grupların bireysel emeklilik sistemine katılımını engelleyebilir. Örneğin, Kürt kökenli veya diğer etnik gruplardan gelen bireyler, sosyal anlamda marjinalleşme ve ekonomik fırsat eşitsizlikleri ile mücadele ederken, finansal planlamaya dair fırsatlar onlar için daha sınırlıdır. Bu, emeklilik birikimlerine olan erişimi doğrudan etkiler.

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Toplumsal Normların Etkisi

Erkekler, genellikle finansal bağımsızlık konusunda daha az toplumsal baskı hissetmektedirler. Türkiye'deki erkeklerin büyük bir kısmı, ailelerinin geçimini sağlamakla yükümlü oldukları için, bireysel emeklilik gibi sistemlere katılım konusunda daha bilinçli olabilirler. Bununla birlikte, erkeklerin de toplumsal cinsiyet normlarıyla şekillenen bir finansal yaşam tarzları vardır. Erkeklerin finansal başarıya yönelik baskıların, onları erken yaşlarda tasarruf yapmaya teşvik ettiği bir gerçektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, erkeklerin de sosyal yapılar nedeniyle, çözüm arayışlarında daha fazla risk almaya eğilimli olmalarıdır. Örneğin, tasarruflarını yalnızca emeklilik için değil, aynı zamanda iş kurma veya ekonomik bağımsızlık sağlama amacıyla yönlendirebilirler.

Toplumsal normlar, erkekleri çözüm odaklı düşünmeye yönlendirse de, bu çözüm arayışlarının da sosyal eşitsizlikleri derinleştirdiği unutulmamalıdır. Erkeklerin iş gücündeki hakimiyetinin, kadınların ve diğer azınlık gruplarının iş gücü piyasasında karşılaştığı ayrımcılığı pekiştirdiği söylenebilir. Bu noktada erkeklerin finansal güvencelerini sağlamak adına attığı adımlar, daha geniş bir toplumsal sorunun parçasıdır.

Sonuç ve Düşündürücü Sorular

Bireysel emeklilik sistemi, kişisel birikimlerin güvence altına alınmasını sağlasa da, toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi sosyal faktörlerin etkisiyle şekillenen karmaşık bir yapıya sahiptir. Kadınlar, düşük gelirli bireyler ve etnik azınlıklar, bu sistemin sunduğu fırsatlardan daha az yararlanabilmektedir. Bu eşitsizliklerin aşılması için toplumsal yapıları sorgulamak ve sistemdeki adaletsizliklere çözüm getirmek önemlidir.

Bu durumu değiştirebilmek için hangi adımlar atılabilir? Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini aşmak ve daha kapsayıcı bir sistem oluşturmak adına hangi politikalar geliştirilmelidir? Düşük gelirli ve azınlık gruplarının emeklilik sistemine daha iyi erişimi için hangi reformlar yapılabilir?

Bu sorular, sadece bireysel emekliliğin değil, toplumsal eşitsizliklerin de çözülmesine yönelik önemli bir başlangıçtır. Hepimizin bu sistemdeki eşitsizliklere karşı duyarlı olmasını umarak, daha eşitlikçi bir toplum için adımlar atılabilir.
 
Üst